Söyleşi nedir? Nasıl yapılır?
Söyleşi ile röportaj birbirleriyle sıkça karıştırılmaktadır. Hatta insanlar arasında röportaj diye bilinen şey aslında söyleşinin ta kendisidir.Söyleşi,
günümüzde gazetecilikte çok kullanılan bir haber toplama biçimidir. Söyleşi, “bir gazetecinin soru sormak
için kişiye resmi olarak yaklaşması” şeklinde tanımlanabilir. Bu tanım gazetecilik için hemen hemen
yerleşmiş bir tanımdır. Gazetecilikte her an için söyleşiye rastlamak mümkündür.
Gündelik gazetecilik soru sormakla başlar ve bu şekilde
sürüp gider. Soru sormak söyleşinin
esasıdır. Bu noktada sadece soru sormak yeterli değildir. Önemli olan doğru
soru sormaktır. Bu nedenle çoğu kez
söyleşi yapabilmek bir sanattır denildiği de olur.
Muhabirlerle çeşitli insanlar arasında yüzyüze veya telefon
yoluyla yapılan konuşmalar günlük haberlerin üçte ikisini oluşturur. Bir
gazeteci mesleğe girdiği andan emekli olana kadar haber yapabilmek için sürekli
soru sorar ve yanıtlarını alıp kaydeder. Sorduğu sorulara verilen yanıtları bazen
kullanır bazen de gerekli değil diye veya başına bela geleceği için
kullanmayabilir.
Gazeteci bazen bir dedektif, bazen sır saklayan bir arkadaş,
bazen kurnaz bir diplomat, bazen başarılı bir pazarlamacı, bazen bir savcı
bazen de ruhbilim uzmanı gibi çalışarak söyleşi yoluyla haber toplamak
durumundadır. Söyleşi, gazetecinin haber toplamak için kullandığı yöntemlerden
bir tanesidir. Diğer haber toplama yöntemlerine buradan bakabilirsiniz.
Söyleşi, diğer bir tanımla haberin fazlasıyla kişisel
görüşlere dayanan kısmı olarak ele alınabilir. Seçilmiş, tanınmış kişilerle
örneğin bakanlar, politikacılar, parti başkanları, üst düzey bürokratlar, iş adamları,
baskı gruplarının temsilcileri gibi güç/iktidar sahibi kişilerle yapılan
söyleşiler haberin büyük çoğunluğunu oluşturur. Bu kişilerin uğraşları,
fikirleri, düşünceleri bakımından söyleşide sorulan sorular haberin söyleminde
yer alır. Haberde söyleşiyi yapan anlatıcı,
söyleşiyi veren ise haber kaynağı olarak, hedeflenen izleyiciyle bir diyalog
içine girerek haberleri oluşturmayı sürdürüp giderler.
Türkiye’deki gazetecilikte de söyleşi, çok kullanılan bir
haber toplama yöntemidir. Yakın zamana kadar “falanca kişi şu gazeteciye
mülakat verdi” şeklinde yaklaşılırken mülakat yerine söyleşi sözcüğünün
kullanılması giderek yaygınlık kazanmaktadır. Söyleşi, çok kullanılan bir haber
toplama yöntemi olmakla birlikte dikkat isteği de akıldan çıkarılmaması
gerekir.
Söyleşi nasıl yapılır?
Söyleşi yapmak için konulmuş kesin ve katı kurallar yoktur. Ancak söyleşiyi yapan kişi, söyleşinin insan
ilişkilerinde bir deneme, bir çalışma olduğu bilincinde olmalıdır. Söyleşi, çeşitli aşamalardan geçilerek
gerçekleşir. Bu aşamaları tamamlayan
gazeteci, elde ettiklerini değerlendirerek haber yapabilir. Söyleşinin birinci
aşamasını “söyleşi yapılacak kimseye nasıl yaklaşılır” oluşturur. Bu durum yapılacak söyleşinin konusuna gör
değişir.
Söyleşi yapmak için önceden randevu almak zorunludur.
Randevuyu almakla söyleşinin en önemli kısımlardan biri çözülmüş olur. Randevu
alırken gazetecinin önce kendini tanıtması, söyleşi yapılacak kişiye sormak
istediği noktaları özet olarak belirtmesi gerekir. Söyleşi yapılacak kişiden
randevu alındıktan sonra, gazeteci artık belirlenmiş gün ve saatte gidip
söyleşiyi yapmak durumundadır.
Gazetecinin söyleşi için kendini hazırlaması gereklidir. Hazırlık
aşamasında neler yapılabilir noktasında kesin kurallar yoktur. Başarılı olmayan
bir söyleşinin en önelmiş engeli muhabirin yeteri kadar hazırlıklı
olmamasıdır. Yalnız aşağıdaki noktalara
dikkat etmek gerekir:
Söyleşi yaparken
dikkat edilmesi gereken hususlar
- Söyleşi yapılacak kişi hakkında bilgi sahibi olunmalıdır
- Bilgi edinmek için farklı arşivlerden yararlanabilmelidir
- Soru soracağı konu hakkında iyice bilgi sahibi olunmalıdır
- Soracağı soruları iyice düzenlemeli, mümkünse bir liste belirlemelidir
- Söyleşiyi veren kişi, soruları yanıtlamaktan kaçınırsa ona başka yönden yaklaşmak için elinde fazla soru bulunmalıdır. Yani elinde söyleşiyi canlı tutacak kadar elinde çok soru olmalıdır.
Söyleşinin üçüncü aşaması söyleşiyi yapmaktır. Amacımız
karşı tarafı konuşturmak olduğuna göre söyleşiyi başlatmak için kullanılan
yöntem büyük önem taşır. Burada en uygun
yol yüzden gülümsemeyi eksik etmeden yarı resmi bir hava içinde söze
başlamaktır. Kullanılan sözler her zaman açık yüreklilikle söylenmeli, kaçamak
ifadelerden kaçınılmalıdır. Söyleşi yapılan kişi soru veya yanıtların akış
yönünü değiştirmeye çalışabilir. Böyle bir durumda gazeteci akıllıca manevralarla
söyleşiyi rayına oturtmalıdır.
Söyleşide en ağır ve esaslı soru en sona
saklanmalıdır. Böyle bir soru başta sorulursa söyleşi yapılan kişinin baştan
sinirlenip gazeteciyi kovabileceği unutulmamalıdır.
Temkinli ve dikkatli davranmak söyleşi yapan gazetecinin en
büyük sorumluluğudur. Söyleşi esnasında not defteri ve kalem kullanılabilir. Not
alırken her sözcüğü yazmamalı ve aşırıya gidilmemelidir. Not alınmasına izin
verilmezse gazeteci, yaptığı söyleşiyi iyice kafasında canlandırmalı, kilit
noktaları oluşturarak en kısa zamanda kağıda geçirmelidir. Söyleşi esnasında
not tutulabildiği gibi, anında ses kaydı da alınabilmektedir. Böyle bir teknik
not tutma kağıda yazma gibi zorlukların aşılmasını sağlar.
Söyleşi yapıldıktan sonra toplanılan bilgilerin değerlendirilmesi
zorunludur. Değerlendirme yapılırken
toplanan bilgiler mantıklı bir sıraya konur. Temel çerçeve dışında kalanlar
ayıklanır. Bütün bu işlemlerden sonra elde kalan bilgiler önem sırasına gör
dizilerek haber yapılır. Ayıklamayla
birlikte fazla önemli bilgi kalmadıysa o zaman söyleşi için hazırlık aşamasında
konuyla ilgili öğrendiğimiz bilgiler bunlara eklenerek haber yapılma yoluna
gidilir.
Yararlanılan Kaynaklar
*Temel Gazetecilik, 6. baskı - Oya Tokgöz
Yararlanılan Kaynaklar
*Temel Gazetecilik, 6. baskı - Oya Tokgöz
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder